29 Ekim 2020 Perşembe

NEVŞEHİR MÜZESİ

 

Nevşehir Müzesi

Kapadokya bölgesinde bulunmuş pek çok tarihi ve kültürel eserin sergilendiği Nevşehir Müzesi, Kayseri caddesi üzerindeki Anıt Park bitişiğinde, Türbe sokak ile Yalım sokağın kesiştiği köşede olması dolayısıyla oldukça kolay bulunabilecek, modern bir binada hizmet vermektedir. Girişler ücretsiz olup, bilgili ve tecrübeli personeli her zaman konuklara  bilgi vermeye ve yardıma hazırdır.

Damat İbrahim Paşa Külliyesi’ nin Medrese ve İmarethane binalarında 1967 yılında hizmete açılmış olan müze kısa zamanda gelişip zenginleşmiş, 1987 yılında ise şimdiki binasına taşınmıştır. Yetkililerden aldığım bilgiye göre, Avanos girişinde yapılmakta olan kaya oyma “Kongre Merkezi  ve Müze Kompleksi”  tamamlandığında yeni yerine taşınma  planları ve hazırlıkları yapılmaktaymış.

Müzedeki eserler arkeolojik ve etnoğrafik olarak ayarı bölümlerde sergilenmektedir. Arkeolojik bölümde Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Frig, Urartu, Helenistik, Roma ve Bizans eserleri sergilenmekte, Etnoğrafik bölümde ise Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait eserler sergilenmektedir, bunlar genellikle; mutfak eşyaları, kadın ve erkek takıları ile değişik dönemlere ait giyecekler, el işleri, halı ve kilimlerdir, ayrıca  kıymetli yazma eserler, çeşitli aydınlatma araçları da müzenin görülmesi gereken eserleridir.

Müzenin girişinde sergilenen mermer lahitin 1970 yılında Avanos’ ta Kızılırmak kıyısındaki bir tarlada rastlantı sonucu bulunduğunu iyi hatırlıyorum, ortaokul öğrencisiydim ve Lahit pek çok söylenti ve hikayelere  konu olmuştu, define avcıları tarafından bulunduğu, içinden saçları bozulmadan duran bir iskeletin bulunduğu, değerli eşya ve hazinenin boşaltıldığı aylar hatta yıllarca anlatıldı, önce Kayseri müzesine götürülen ve Büyük İskender’ in generallerinden birine ait olduğu  rivayet edilen lahit, Avanos’ ta bulunduğu için daha sonra Nevşehir Müzesi’ ne  getirilmiştir.

Müzenin giriş katında arkeolojik eserler sergilenmektedir. Çeşitli hayvan ve canlı fosilleri içinde en dikkat çekici eserler, mamut dişleri, çeşitli hayvanlara ait kafatasları ve çok eski çağlarda Kızılırmak havzasının bir iç deniz olduğunu kanıtlar nitelikte  yunus balığı kabartmaları bulunmaktadır. Ayrıca Neolitik ve Kalkolitik yani erken bronz çağından  Osmanlı dönemine kadar  çeşitli zamanlarda kullanılmış toprak ve pişmiş kil ev  ve mutfak gereçleri, değişik boylarda küpler  ile III. ve IV yüzyıl Roma Devrine ait pişmiş toprak lahitlerdir sergilenmektedir. Müze görevlilerinin bilgilendirmelerine göre Neolitik döneme ait  çanak çömlek ve mutfak gereçlerinin çoğu Kapadokya bökgesinde bulunan “Civelek Mağarası”ndan çıkartılmış ve arkeologlarca 10 bin yıl öncesine tarihlendirilmiştir. Avanos’ ta yapılmakta olan  çanak – çömlek yapım geleneğinin kaynağı bunlar olsa gerek..

Etnografik sergi salonunda ise Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri görülebilir; Dikkat çeken kıymetli el yazması eserler, değişik dönemlere ait erkek ve bayan giysileri, süs eşyaları , mutfak  ve ev gereçleri , porselen ve çini örnekleri bu bölümde sergilenmektedir. Özellikle Avanos başta olmak üzere hemen  tüm bölgenin önemli gelir  kaynağı olmuş olan halıcılığın ve halıcılığa dayalı hayat tarzının vurgulandığı halı tezgahı (Istar) ve halılarlar da görülmeye değer kıymetli eserlerdir.

Muhteşem güzellikte ahşap eserler, ahşap tavan süslemeleri, dolap ve dolap kapakları ile ahşap rahle ile çeşitli gereçler de etnografik bölümde sergilenmektedir.

Pazartesi günleri  kapalı olan müze, diğer günler açık olup ücretsiz ziyaret edebilir, bilemediğiniz konularda görevlilerden yardım alabilirsiniz.. Öneririm, bir hafta sonunuzu ayırabilirsiniz.






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANA SAYFA

  Fotoğraf, Geçmekte olan gerçek anın yakalanmasıdır. Jacques - Henri Lartigue ​ YASAL UYARI  : “Mustafa Taşkın” imzalı tüm fotoğraflar 5846...

EN SON EKLENENLER :