Nevşehir Müzesi
Kapadokya bölgesinde bulunmuş pek çok tarihi ve kültürel
eserin sergilendiği Nevşehir Müzesi, Kayseri caddesi üzerindeki Anıt Park
bitişiğinde, Türbe sokak ile Yalım sokağın kesiştiği köşede olması dolayısıyla
oldukça kolay bulunabilecek, modern bir binada hizmet vermektedir. Girişler
ücretsiz olup, bilgili ve tecrübeli personeli her zaman konuklara bilgi vermeye ve yardıma hazırdır.
Damat İbrahim Paşa Külliyesi’ nin Medrese ve İmarethane
binalarında 1967 yılında hizmete açılmış olan müze kısa zamanda gelişip
zenginleşmiş, 1987 yılında ise şimdiki binasına taşınmıştır. Yetkililerden
aldığım bilgiye göre, Avanos girişinde yapılmakta olan kaya oyma “Kongre
Merkezi ve Müze Kompleksi” tamamlandığında yeni yerine taşınma planları ve hazırlıkları yapılmaktaymış.
Müzedeki eserler arkeolojik ve etnoğrafik olarak ayarı
bölümlerde sergilenmektedir. Arkeolojik bölümde Neolitik, Kalkolitik, Tunç
Çağı, Frig, Urartu, Helenistik, Roma ve Bizans eserleri sergilenmekte,
Etnoğrafik bölümde ise Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait eserler
sergilenmektedir, bunlar genellikle; mutfak eşyaları, kadın ve erkek takıları
ile değişik dönemlere ait giyecekler, el işleri, halı ve kilimlerdir,
ayrıca kıymetli yazma eserler, çeşitli
aydınlatma araçları da müzenin görülmesi gereken eserleridir.
Müzenin girişinde sergilenen mermer lahitin 1970 yılında
Avanos’ ta Kızılırmak kıyısındaki bir tarlada rastlantı sonucu bulunduğunu iyi
hatırlıyorum, ortaokul öğrencisiydim ve Lahit pek çok söylenti ve hikayelere konu olmuştu, define avcıları tarafından
bulunduğu, içinden saçları bozulmadan duran bir iskeletin bulunduğu, değerli
eşya ve hazinenin boşaltıldığı aylar hatta yıllarca anlatıldı, önce Kayseri
müzesine götürülen ve Büyük İskender’ in generallerinden birine ait olduğu rivayet edilen lahit, Avanos’ ta bulunduğu
için daha sonra Nevşehir Müzesi’ ne
getirilmiştir.
Müzenin giriş katında arkeolojik eserler sergilenmektedir.
Çeşitli hayvan ve canlı fosilleri içinde en dikkat çekici eserler, mamut
dişleri, çeşitli hayvanlara ait kafatasları ve çok eski çağlarda Kızılırmak
havzasının bir iç deniz olduğunu kanıtlar nitelikte yunus balığı kabartmaları bulunmaktadır.
Ayrıca Neolitik ve Kalkolitik yani erken bronz çağından Osmanlı dönemine kadar çeşitli zamanlarda kullanılmış toprak ve
pişmiş kil ev ve mutfak gereçleri,
değişik boylarda küpler ile III. ve IV
yüzyıl Roma Devrine ait pişmiş toprak lahitlerdir sergilenmektedir. Müze
görevlilerinin bilgilendirmelerine göre Neolitik döneme ait çanak çömlek ve mutfak gereçlerinin çoğu Kapadokya
bökgesinde bulunan “Civelek Mağarası”ndan çıkartılmış ve arkeologlarca 10 bin
yıl öncesine tarihlendirilmiştir. Avanos’ ta yapılmakta olan çanak – çömlek yapım geleneğinin kaynağı
bunlar olsa gerek..
Etnografik sergi salonunda ise Selçuklu ve Osmanlı dönemi
eserleri görülebilir; Dikkat çeken kıymetli el yazması eserler, değişik
dönemlere ait erkek ve bayan giysileri, süs eşyaları , mutfak ve ev gereçleri , porselen ve çini örnekleri
bu bölümde sergilenmektedir. Özellikle Avanos başta olmak üzere hemen tüm bölgenin önemli gelir kaynağı olmuş olan halıcılığın ve halıcılığa
dayalı hayat tarzının vurgulandığı halı tezgahı (Istar) ve halılarlar da
görülmeye değer kıymetli eserlerdir.
Muhteşem güzellikte ahşap eserler, ahşap tavan süslemeleri,
dolap ve dolap kapakları ile ahşap rahle ile çeşitli gereçler de etnografik
bölümde sergilenmektedir.
Pazartesi günleri
kapalı olan müze, diğer günler açık olup ücretsiz ziyaret edebilir,
bilemediğiniz konularda görevlilerden yardım alabilirsiniz.. Öneririm, bir
hafta sonunuzu ayırabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder