ÜRGÜP MEDRESELİ YAHYA EFENDİ CAMİİ (HAPİSHANE CAMİİ)
1200’ lü yılların ortalarında başlayıp 1300’ lü yıllarda
devam eden Moğol istilaları ile Anadolu
Selçuklu Devletinin iyice yıpranıp yok olma durumuna gelmesi, III. Alâeddin
Keykubat’ ın, Moğollardan kaçıp Ürgüp mağaralarında saklanması ve 1375 yılında
Selçuklular’ ın, Karamanoğlu Alâeddin Ali Bey idaresine girmesi, 1398 yılında
Osmanlı Hakimiyetinin kurulması fakat 1402 yılında I. Bayezıt’ ın Ankara
Savaşı’ nda Moğallara yenilerek tekrar
Karamanoğlu Alâeddin Ali’ nin hakimiyetine girmesiyle tüm Anadolu’ da olduğu
gibi Ürgüp ve civarında da kaoslarla ve karışıklıklarla geçen uzun ve acı
yıllar içinde, 1400 yılında Medrese olarak Defterdar Seyyid Yahya Efendi
tarafından yaptırılmıştır.
Yapıldığı yıllarda Ürgüp, bölgenin en büyük yerleşim ve
idare merkezidir ve Nevşehir (Muşkara) ise 35 haneli bir köydür. 1474 yılı sonlarında
Ürgüp kesin bir şekilde Osmanlı
egemenliğine girmiştir, 1476 tarihli
Karaman Evkaf Defteri’ nde eyaleti oluşturan vilayetler arasında Ürgüp’ te
bulunmaktadır. Artık, Karaman eyaletinin Niğde sancağına bağlı bir kaza
merkezidir ve bölgenin önemli kültür ve ticaret merkezidir. Yahya Efendi
Medresesi , I. Dünya Savaşı yıllarına kadar ilim ve irfan yuvası olmaya, pekçok
din ve bilim insanı yetiştirmeye devam etmiştir..
20. yüzyıl ile birlikte tüm Osmanlı memleketi gibi Ürgüp ve çevresi de yeniden savaş yıllarının
karanlık dehlizine girmekten kurtulamamıştır. Peşpeşe gelen, 1912 Balkan Harbi,
Birinci Cihan Harbi, Kurtuluş Savaşı yıllarında bu ilim yuvası sessizliğe
gömülmüştür.. 1940 yılında yeniden onarım ve düzenlemeyle hapishaneye
çevrilmiş, bölgenin 500 yıllık tarihi medresesi, 29 yıl boyunca suçluları konuk
etmiştir.
Ürgüp Cezaevi 1969 yılında boşaltılarak yeniden restore ve
düzenleme ile 1970 yılında cami olarak hizmet vermeye başlamıştır. Yahya Efendi Cami, halk arasında
“Hapishane Camii” olarak anılmış ve öyle bilinmiştir. 1984 yılında ise Vakıflar
Genel Müdürlüğü’ nden alınan izinle yeniden restorasyon ve düzenleme
yapılmıştır.
Bugün, cami ve Kur’
an Kursu olarak kullanılmasının yanında;
Türkiye Diyanet Vakfı Ürgüp Şubesi, Ürgüp Müftülüğü Ürgüp Aile ve Dinî
Rehberlik Bürosu, Ürgüp Müftülüğü Diyanet Yayınları Tanıtım Noktası ve Diyanet
Gençlik Çalışmaları Merkezi görevlerini de yapmaktadır. Ziyaretim sırasında
beni Diyanet ve Cami görevlisi Sayın Ali Bey karşıladı, ağırladı ve bilgilendirdi.
Değerli Ali Hoca’ nın bilgisine, konukseverliğine hayran kaldım desem
yeridir.
“Diyanet Yayınları Tanıtım Noktası” gerçekten önemli bir konu; Diyanet İşleri
Başkanlığı Dinî Yayınlar Genel Müdürlüğü tarafından 15 dilde bastırılan ve
yayımlanan Kur’an-ı Kerim ve dinî kitaplar, isteyen ve merak eden konuklara
ücretsiz verilmekte ayrıca bilgilendirilmektedirler..Bu değerli hizmet için
medresenin bir odası kitaplık-stant haline getirilmiş, hatta mini bir okuma
odası bile düşünülmüştür.
Ana kapıdan cami avlusuna girildiğinde sağ taraftaki revak
sütunlarının önünde peş peşe üç mezar hemen dikkati çeker, mezar taşlarından
ise bu kişilerin müderris (medrese profesörleri) olduğu hemen anlaşılır. Cami
giriş kapısına en yakın olan mezar, 1802 yılında vefat eden Hacı Kurra Hasan
Efendi’ ye aittir. Hacı Kurra Hasan Efendi bu medresede, 1793 yılına kadar
müderrislik yapmıştır. Arşiv kayıtlarında
adı; “Şeyh’ ül Kurra Hasan Efendi” olarak geçer. Müderrislikten
ayrıldıktan sonra aynı medresede oğulları Mehmet, Abdullah, Abdurrahman ve
Mustafa’ da müderrislik yapmışlardır. Hacı Kurra Hasan Efendi, Konyalı Hadimi
Hz.lerinin talebesi ve mürididir.
İkinci (ortadaki) mezar; Kalelizade Müderris Hacı Hüseyin
Efendi’ ye aittir. 1871 yılında vefat eden Mahalli ulemalardan Kalelizade Hacı
Hüseyin Efendi, müftülük ve müderrislik yapmıştır. Ürgüp Temennideki Tahsinağa
kütüphanesinden sonra kendisi de bir kütüphane yaptırarak vakfetmiştir. 1865
Konya Salnamesine göre; Her iki kütüphanede de matbu kitapların yanı sıra kendi
el yazısıyla yazılmış Hadis, Fıkıh ve Tasavvuf ile ilgili kitapları da yer
almıştır.
Cami ana kapısından girişte, avludaki ilk mezar ise Müftü
Hacı Ali Rıza Efendi’ ye aittir. 1830 senesinde Ürgüpte doğan Hacı Ali Rıza
Efendi, 1873 -1912 yılları arasında Ürgüp Müftülüğü yaptı ve 1912 yılında vefat
etti. Oğlu Hafız Mehmet, soyadı kanunu
ile “Müftüoğlu” soyadını aldı. Hacı Ali Rıza Efendi’ nin torunu olan İsmail
Cengiz Ayık, Ürgüp Fatih Mahallesinde yaşamış ve 2016 yılında vefat etmiştir.
Ürgüp’ e yolunuz düşerse, Ahmet Refik Caddesi üzerinde,
Ürgüp Öğretmen Evi karşısında bulunan, Ürgüp Medreseli Yahya Efendi Camii’ ni
ziyaret edin, serin revak altında soluklanıp, değerli Ali Hoca’ dan merak
ettiğiniz bilgileri ve ücretsiz dinî kitapları alın. 500 yıllık tarihi soluyun,
hatta gözlerinizi kapatıp okuduklarınızı düşünün bir müddet.. Seyyid Yahya Efendi’ye, Cami avlusunda yatan
müderrislere ve tüm bu avludan geçen ecdata dua edin..