Niğde Hüdavent Hatun
Türbesi
Kapadokya Bölgesi’ nin güney sınırı Niğde’ ye geldiğinizde
Friglerden Selaçuklu’ lara kadar pek çok medeniyetin izlerini görmeniz mümkündür. Niğde’ nin tamamı adeta bir açık hava müzesi
görünümündedir. Şehrin tam merkezinde, Niğde Belediyesinin yakınında bulunan Hüdavent Hatun Türbesi de bunlarda
biridir.
Türbeye yaklaştığınızda, sekizgen prizma gövdesi, yüksek
kaideli türbesi, piramidal külahı, muhteşem taş işçiliği ve bezemeleriyle Türk
Mezar Mimarisinin benzersiz örneği karşısında söylenecek söz bulamayacaksınız.
Türbenin kuruluşunda hemen hemen tüm kültürlerde cennetle ilişkilendirilen sekiz
sayısının temel alındığı yapıda kıvrımlı dallar arasına işlenmiş çok sayıda
kabartma insan maskına ilk defa bu yapıda rastlanmaktadır.
Türbeyi,1312 yılında kendisi için yaptıran ve 1332 yılında öldüğünde kendi türbesine defnedilen Hüdavent Hatun, Anadolu Selçuklu Devletinin tüm yıkılıp
dağılma aşamalarını yaşamış, arkasında romanlara konu olacak bir bir yaşam
hikayesi bırakmıştır.
Selçuklu Sultanı IV. Rükneddin Kılıç Aslan’ ın kızı olarak
dünyaya gelen Hüdavent Hatun, Anadolu Selçuklu Devleti’ nin zor zamanlardan
geçtiği dönemlerde büyümüş, Selçuklu Sultanı olan babasının sıkıntı ve
üzüntülerine tanık olmuştur. 1075 yılında Süleyman Şah tarafından kurulan
Selçuklu devleti, 1200’ lü yıllarda Moğol akınları ile yıpranmış, devlet
içerisinde beylikler sorunları yetmezmiş gibi, 1243 yılında Kösedağ
Muharebelerinde yenilerek İlhanlı’ lara yıllık haraç ödemeye başlamışlardır..
Sınır savaşları, Beylik sorunları ile iç siyasi olaylar Anadolu Selçuklu
Devletini günden güne yıpranırken Sultan IV. Rükneddin, İlhanlı Hakanı Abaka
Han’ ın isteği ve onayı ile öldürtülmütür. Babasının bir entrikayla
öldürtüldüğü yetmiyormuş gibi Hüdavent Hatun, İlhanlı Hakanı Abaka Han’ ın oğlu
Argun Han ile evlendirilmiş ve İlhanlı Sarayına gelin gitmiştir..
Ancak kocası Argun Han’ ın 1291 yılında ölmesi üzerine yurduna
dönebilmiş, Anadolu Selçuklu Devletini yıkılıp dağılışa götüren tüm olaylara
tanıklık etmiştir. İşte Kendisinin yaptırdığı bu anlamlı türbe Selçukluların
tarih sahnesinden çekildiği o günlerde inşa edilmiştir.
Türbenin kuzeybatı cephesinin kemerli bölümünde
gözünden akan bir damla yaşla
tasvir edilmiş Hüdavend
Hatun’u simgeleyen taçlı kadın
başı ve hemen
alt yanında bulunan
aslan kabartması türbenin bir hanedan üyesine ait olduğunu ilan
etmektedir.
Kümbette Hudâvend Hatun (1332), Emîr Şücâüddin’in kızı Paşa
Hatun (1340) ve Osmanlılar’ın bir Niğde sancak beyinin kızı Belkıs Hanım’a (1563)
ait üç mezar taşı bulunmaktadır.
700 Yıldır ayakta olan ve Türk mitolojisinin, hem de islam
öncesi Türk ikonografisinin bir çok unsurunu üzerinde barındıran türbe, aynı zamanda Selçuklu hükümdarlık sembolü
olan çift başlı kartal ve huma kuşu motifleriyle süslü, Anadolu Selçuklularından kalan eserler
içerisinde eşi benzeri olmayan bir yapıdır.